Günce : 15 Gün

Gelidonya Feneri - Adrasan

Likya Yolu Hero

15. Gün : Gelidonya Feneri - Adrasan

Gelidonya Feneri yanında uzun yıldız pozlaması yapmak için sabah gün doğumundan önce uyanıyorum. Alacakaranlıkta kafa fenerimi başıma takıp feneri yukarıdan göreceğim bir tepeye çıkıp fotoğraf makinamı kuruyorum. 30 dk kadar gökyüzü pozlaması yapsam da fenerin 3 sn aralıklarla yanan ışığı nedeniyle istediğim kalitede fotoğraflar yakalayamıyorum. Gün doğumunu izledikten sonra çadırıma dönüp yanımda getirdiğim kahvaltılıklarla gün için enerji depoluyorum. Çadırımı toplayıp, hazırlıklarımı yapıyorum. Dün aldığım parkur notlarını düzenledikten sonra yola çıkmak üzere hazırlık yapıyorum.

FENER'DE GÜN DOĞUMU

DİNLEDİNDİĞİM SEDİR

Yol iki saat kadar tırmanış şeklinde devam ediyor. Yükseldikçe fener ağaçların arasında gittikçe küçülüyor. Ve tırmanış sona eriyor. Manzara o kadar güzel ki zaman zamana durup fotoğraf çekiyorum. Sahile yakın küçük adacıklar harika manzaralar oluşturuyor. Tepe noktasından sonra yürüyüş oldukça keyifli bir hal alıyor. Oldukça geniş bir patikadan iğne yapraklı çam ağaçları arasında ormanın sesini dinleyerek yürüyorum. Yol boyu işaret sorunu yok. Hemen hemen her 100 mt de işaretleri görüyorum. Bu parkurun en büyük sorunu su olduğundan suyumu idareli kullanmaya gayret ediyorum. Zaman zaman parkur kısa süreli iniş ve çıkışlar şeklinde devam etse de genelde parkur keyifli, zorlanmadan ilerliyorum.

YOL KEYİFLİ İLERLİYOR

ORMAN HAVASI İYİ GELDİ

Öğle saatlerine doğru Adrasan’dan çıkan trekking gruplarıyla karşılaşıyorum. Ayaküstü sohbetler ediyoruz. Turistler bana ülkemizin güzelliğinden bahsediyorlar. Ama ne yazık ki yolculuğum boyunca hiç Türk gezgine rastlamadım. Turistlerle sohbetimde benim Türk olduğumu öğrenince, benim de garipsediğim bu duruma onlarda şaşırıyor. Umarım hazırladığımız rehber sitemizle bu güzel yollara daha çok iç turist çekmeyi başarabiliriz.

BİRAZ TIRMANIŞ VAR

BU TIRMANIŞA DEĞDİ

Öğleden sonra su stoğum oldukça azalıyor. Bir ara endişelenmeye bile başlıyorum. Bu sırada Avustralya’lı bir turist grubuyla karşılaşıyorum. Konu su sorunundan açılınca bana yarım litrelik su bağışında bulunuyorlar bende bu jeste karşılık onlara kuruyemiş ikram ediyorum. Neyse ki su sorununu aşmış bulunuyorum. Tekrar belirtmekte fayda var ki sabah bu parkura başladığınızda su stogunuz 2-3 lt civarında olsun.

ADRASAN ÖNCESİ PARKUR

ADRASAN PARLAK APART

Ve Adrasan’a ulaştığımın belirtisi olarak bazı pansiyon ve kamping alanlarının reklamını yapan tabelalar yol üzerinde belli mesafelerde karşıma çıkıyor. Hatta bazı işletmeler yol işaretlerini kendi pansiyonlarına doğru değiştirmişler. Ama sonradan boyandığı belli oluyor. Adrasan’a ulaştığımda pansiyon ve kamping alanların arasından yürüyerek sahili ulaşıyorum. Eğer Adrasan'da yataklı konaklama tercih etmek istediğimde "Adrasan Parlak Apart"ı tercih ediyorum. Adrasan'da dilerseniz günlük daire kiralayabilir dilerseniz etkinliklere katılabilirsin. Apart'ta yemekler lezzetli ve imkanlar geniş. Sizlerde "Adrasan Parlak Apart" işletmesini tecrübe etmek isterseniz 0535 684 11 11 no'lu numaradan işletme sahibi Orhan Deniz Bey ile iletişim kurabilirsiniz. Sizlere yardımcı olacaktır.

SAHİLDE DİNLENİYORUM

ROMANTİK ZAMANLAR

Adının Ekin olduğunu öğrendiğim arkadaş ile beraber çadırlarımızı kuruyoruz. Bu arada ben akşam ki rehber videosunu çekiyorum. Sonrasında denizin tadını çıkartmak için biraz Adrasan’ın sularına bırakıyorum kendimi. Deniz sefası sonrası çadır komşum Ekin’le sahilde sohbet ediyoruz. Hava karardıktan sonra denize düşen yakamoz teknelerle beraber o kadar güzel manzara oluşturuyor ki, ikimizde dayanamayıp fotoğraf makinalarımızı alıp biraz çekim yapıyoruz. Bizden önce bu alana kamp kurmuş diğer arkadaşlar ve Paytak isimli köpekleri geliyor. Bir anda 4 kişi ve paytak birlikte koyu bir sohbete dalıyoruz. Gece ilerledikten sonra müsade isteyip çadırıma çekiliyorum, topladığım parkur bilgilerini ve GPS verilerini düzenledikten sonra uyku moduna geçiyorum, dalga seslerini dinleyerek 14. Günü Adrasan'da sonlandırıyorum.

DOĞAL MARİNA

GECE ADRASAN MANZARAM