Günce : 13 Gün

Alakilise - Belos - Finike

Likya Yolu Hero

13. Gün : Alakilise - Belos - Finike

Dün gece Serdal Bey'in evinde yattğımız yer yataklarından horoz sesleriyle uyanıyoruz. Çok geçmeden Serdal Bey kahvaltının hazır olduğunu söylüyor. Hava oldukça sisli ve kapalı. Bölgenin havası yağmur bulutu geçişleri dolayısıyla her saat değişiyor. Buralarda insan ne denli yorulursa yorulsun, havanın kalitesinden olsa gerek dinç uyanıyor insan doğrusu.

KIRK MERDİVENE TIRMANIYORUZ

GÖRÜŞ UZAKLIĞI 100 MT’YE DÜŞTÜ

Organik kahvaltımızı yapıyor ve gösterdikleri konukseverlik ve ilgileri için teşekkür ediyoruz. İletişim numaralarını aldıktan sonra son olarak Ümmü ile de vedalaşıp yola koyuluyoruz. Yoğun sis her geçen dakika bu bölgeyi kaplamaya başlıyor. Bir saat kadar yol aldıktan sonra günün başlangıç rehber videosunu çekmek üzere mola veriyoruz. Hesaplarımıza göre iki saat sonra kırk merdiveni geçip inişe geçeriz diye düşünerek tırmanışa devam ediyoruz. Parkur devamlı bir tırmanış şeklinde ilerliyor, işaret problemi yaşamıyoruz. Her adımdan sonra geriye dönüp baktığımızda manzaramız daha da güzelleşiyor. Ormanın arasında bir vadi ve arasını dolduran sis, tam da doğa fotoğrafçıların istediği türden manzara.

SİS HARİKA MANZARALAR SUNUYOR

KIRKMERDİVEN SONRASI ZİRVEDEYİZ

Bazen dik tırmanışla bazen sağa sola dönüşler şeklinde devam ediyoruz. Yükseklere doğru orman içinde yamaçtan düz ilerleyen patika yol başlıyor. Sağınızda manzara ve sis bulutunun arasında adımlıyoruz. İşaretler bizi üst üste konulmuş uzun ağaç gövdelerinin olduğu bir traktör yoluna çıkarıyor. Onca istif edilmiş ağaç gövdelerine rağmen hiçbir ormancıya rastlamıyoruz. Ağaç kütüklerinin, gövdelerinin üzerinden sekerek traktör yolundan ilerliyoruz. Bir ara işaret sorunu olduğunu fark ederek etrafıma bakarken fark ediyorum ki işaretler yoldan değil hemen yolda ki kütüklerin üzerinden yola paralel ilerliyor. Ve tekrar orman içinden hafif  eğimle tırmanışımız devam ediyor.

SONUNDA TIRMANIŞ BİTTİ

PUSLU VE SİSLİ YOLLAR

Neredeyse 15 dk dolanmamıza ragmen işaret bulamıyoruz. Ve işareti fark ettiğimizde bu sorunu bizden sonra gelenler yaşamasın diye işareti bulduğumuz yere bir kütük yerleştirip üzerine babalar yapıyoruz. Tam işaret problemi kalmadı diye düşünürken yol bizi tepe noktası civarında bir düzlüğe çıkarıyor. Ama düz alanda hangi yöne gideceğimiz konusunda kafamız karışıyor. Bir süre çantalarımızı çıkarıp işaret arıyoruz. Özgür haritaları daha detaylı incelerken yönün en son yerleştirdiğimiz kütükten hafif eğimle sağa doğru kıvrıldığını fark etti. Parkurun bu noktasında rehber bilgilerinin notlarını kitapta paylaşmak üzere daha detaylı not ediyorum. Sizler de kırkmerdivenden sonra orman içinde düz bir araziye geldiğinizde sağınıza doğra ilerleyen yoldan devam ederseniz sorun yaşamasınız.

ÖZGÜR SİSLER ARASINDA

TABLO OLACAK MANZARALAR

Ve iniş başladı. Sisten dolayı görüş mesafemiz nerdeyse 100 mt kadar. İki saat kadar iniş şeklinde yürümeye davam ediyoruz. Ara ara geçiş yağmuru şeklinde atıştıran yağmur artık kendini hissettirmeye başlıyor. Özgür ile az yağmur alan  bir yerde bir süre beklemeye karar veriyoruz. Ama yağmur dinecek gibi görünmüyor .Ben sırt çantamdan yağmurluğumu giyiyorum. Ama arkadaşım Özgür yanına yağmurluk almadığından bu durum O’nun açısından daha çok sorun oluyor. Bu etapları yürüyecekseniz mutlaka yanınızda yağmurluğunuz olsun, çünkü bu bölgenin rakımı yüksek olduğundan dolayı parkurlar devamlı sisli ve yağmurlu olacaktır. Yağmurluğunuz çantanızda kolay ulaşılabilecek bir yerde bulunsun.

GÖRÜLESİ YOLLAR VE PARKURLAR

SİSLER ARASINDA YAYLA EVLERİ

Ve yağmura rağmen yürümeye devam ediyoruz. Benim yağmurluğumda pek işe yaramıyor doğrusu. Patika yol sonunda bizi köy yoluna çıkarıyor.Bir süre köy yolunda yağmur altında yürüyoruz. Sis ve yağmur işaretleri kapatmış durumda. İşaretlerden yolun bir süre sonra köy yolundan patikaya dönüyor. 20 dk kadar bu yoldan yürüdükten sonra yağmurun şiddetinden dolayı davet üzerine yağmur dinene kadar Osman Amca ve Kezban Teyzelerin evine konuk oluyoruz.

KEZBAN TEYZE VE OSMAN AMCA

DUALARLA UĞURLANIYORUZ

Kezban Teyze ve Osman Amca yemek yedirmeden bırakmayız diye ısrar edince kahvaltılık gıda takviyemizi de bu sayede yapıyoruz. O kadar içten ve cana yakınlar ki gösterdikleri ilgiden mahcup oluyoruz. Dışarıda yağmurunda şiddeti azalıyor. Biz de bir an önce yola koyulmak istiyoruz. Osman Amca Özgür için el yapımı bir yağmurluk yapıyor. Hatıra fotoğrafları çektirip, Osman amcadan Likya Yolu işaretlerinin olduğu yeri öğrenip tekrar yola çıkıyoruz. Çok geçmeden yağmur diniyor.

DENİZ SEVİYESİNE YAKLAŞTIK

İNİŞTE DEMRE YİNE GÖRÜNDÜ

30 dk kadar patika yol orman içinden devam ettikten sonra arkamızda yamaçlardan Demre seralarıyla görünmeye başlıyor. Bir süre iniş hafif eğimle devam ettikten sonra yol bizi dere yatağına sokuyor. Bir süre dere yatağından yürüyoruz. Yol bu şekilde ilerlerse bu dere yatağı bizi Finike’ye götürecek ama yol üzerinde Belos antik kenti olduğundan işaretler dere yatağından sağa doğru patikaya dönüyor. Yol çalılar arasından oldukça dar bir şekilde devam ediyor. Bir ara patika fazla kaptırdığımızdan olsa gerek işaretler kayboluyor. Geriye doğru döndüğümüzde işaretler patikadan çıkıp solunuzda ki inişten düzlüğe doğru iniyor. İnişi tamamladıktan sonra ağaçsız bir alandan Belos yoluna giriyoruz. Bir evin yanından geçen yol 10 dk. sonra sizi kalıntılarla buluşturuyor. Birkaç kaya mezardan ve yıkıntılardan başka bir şey kalmamış nerdeyse. Fotoğraf çekimlerimizi yaptıktan sonra ağaçlık tepelik yamaçlardan yürüyerek Belen köyüne doğru ilerliyoruz.

BELOS ANTİK KENTİ

BELOS’TA LAHİT MEZARLAR

Belen içerisinde işaretler kayboluyor. Karşı yönden gelen birine sorduğumuzda Finike yolunun hemen arkamızdan geçtiğini söylüyor ama bizim gördüğümüz işaret bize tarif ettiği yolun tam tersi istikamette. İşaretlerin yönü konusunda bir hata olduğunu düşünüyoruz. Harita üzerinde detaylı inceleme yaptıktan sonra, bu işaretlerin Likya Yolu dışında olduğuna karar veriyoruz. Köy sakini birinden konu hakkında bilgi alıyoruz. Bazı esnaflar kendi işletmelerine müşteri çekebilmek için sonradan işaretlemeler yapmışlar. Asıl yol köy içinde ki toprak yolun altından yola paralel devam ediyor.

VE FİNİKE GÖRÜNDÜ

FİNİKE’DE HÜSEYİN BEY'LE

Doğru yoldan Finike’ye doğru yola koyuluyoruz. Likya Yolu toprak yolun hemen altından yola paralel olarak ilerliyor. Bir saatlik bir inişten sonra hastanenin yanından Finike’ye ulaşıyoruz. Diğer günlere göre oldukça yorğun bir haldeyiz. Likya Yolu'nun en yorucu etaplarından biri olan bu etapla birlikte Kaş'ta başlayan Likya Yolu yürüyüşümüzün 2.etabını  Finike’de bitiriyoruz. Finike’ de tanıştığımız Hüseyin Bey bize yorgunluk çayı ikram etmek istediğini söyleyip çay bahçesine gidiyoruz.. Yürüyüşümüzün 2. etabı boyunca topladığım GPS verileri ve parkur notlarını düzenleyip çantama koyuyorum. Günün rehber videosunu Finike'de çektikten sonra, Özgür ile Finike'de vedalaşıyorum. Son etap olan Finike – Hisarçandır arasını yürümek için, yürüyüşü bıraktığımız nokta olan Finike’ye tekrar gelmek üzere Ankara'ya doğru yola çıkıyorum.