Kaş’tan Phellos’a Doğru

"Geçmişte Likya Coğrafyası ve Günümüz Karşılaştırması Yazı Dizisi 5. Bölüm"

Likya Yolu Hero

Kaş’tan Phellos’a Doğru

     Likya Yolu’nda Sonbahar’da yaptığımız trekking doğa etkinlikleri sonrası yazı dizimize yeni bir bölüm ile kaldığımız yerden devam ediyoruz. Likya coğrafyasında ki tarih yolculuğumuza Kaş merkezden devam edeceğiz. Bir önce ki yazımda bahsettiğim gibi Strabon ve Pline kitaplarında Kaş hakkında sadece Antiphellos olarak sadece adından söz ediyorlar. Yerleşimin eski adı Habessus olarak geçiyor.

     Charles Texier’in bu bölgede yaptığı gezi ve araştırmaları incelediğimde, rota olarak kaş merkezden kuzeye Phellos’a doğru yol alıyor. Texier bu yolculuğu kitabında şöyle ifade ediyor. “ Kaş limanından kuzeyde ki dağı hedef alarak ayrıldık. Yayalar için olan bu patika yol, atlar için çok kötü idi. Uzun ve zorlu bir yolculuk sonrası ekili geniş bir vadiye rastladık. Bu köyde bir süre dinlenip oraya hakim bir dağ üzerinde olan Phellos’a ulaşmak için rehberler temin ettik. Daha bir saatlik yolumuz var.”  Texier’in bahsettiği ekili yer Çukurbağ Köyü’dür. Sonrasında Phellos’a ulaşmak için verdiği süre gerçekçi değil. Çünkü günümüzde Likya yolundan iniş ortalama 1 saat sürmekte, o dönemde kervanla çıkış en az 2 saat sürmüş olmalıdır.

Antik dönemde Kaş ilçesi Phellos kenti sayesinde var olmuştur. Antiphellos adıyla Phellos’un limanı olarak görev yapmıştır. Bu ifadeyle okuyucu tarihte Phellos’un büyüklünü ve önemini daha iyi anlayacaktır. Bu noktada izlenimlerini okumak için sözü yine Texier’e bıraklım. “Phellos dağa oyulmuş dört köşe surlar içerisindedir. Şehir yüksek bir dağın zirvesini tamamen işgal etmiştir. Mezarlığı son derece hayranlık vericidir. Bu ilginç mezar mimarilerini incelerken sis dağılmaya başladı ve hayal edebilecek en güzel manzaraları seyre koyulduk. Ayaklarımızın altında dipsiz bir uçurum vardı. Yamacın üzerinde 75 m3 ten büyük mezarı şaşkınlıkla izliyoruz. Daha aşağıda vadide bir çok mezar ve lahit gördük. Kuzeye doğru devam edince bir köye geldik. Bu köy’ün su yollarıbirleşerek Türklerin Demre dedikleri Myra Nehrinin kaynaklarından birini oluşturur. Kasabanın ağası bize yardımcı olmak veistediğimiz bilgileri bize vermek için köyün ileri gelenlerini toplama telaşına girdi.”

Bugün Phellos kalıntıları mezarlık bölümü hariç çalı ormanı altındadır. Texier’in kuzeyde ki, suyu bol diye bahsettiği köy günümüzde ki Pınarbaşı Köyü’dür. Texier sonrasında Kasaba ağası ve köylülerden aldığı bilgilerle yola devam ederek  Çataloluk Köyü yakınında ki Kandyba antik kentini ve sonrasında Kyaneai ziyaret ettiğini kitabında yazdıklarından anlıyoruz. Bu iki antik kent bugün Likya Yolu üzerinde yer almasa da Likya bölgesi sınırları içerisindedir  Sonrasında ise ederek tekrar güneye yönelerek Aperlae’ye doğru yol alıyor. Yazımızın bir sonra ki bölümünde Aperlae ve Kekova bölgelerini tarihten örneklerle inceleyeceğiz.

Önceki Blog
Sonraki Blog

Yorumlar